Kazım Serkan SUNAL1, Ayşen CANİKLİOĞLU2, Hüseyin DEMİR3, Emre ERSOY3, Derya KOÇER4, Kıymet DOLBUN SEÇKİN1, Aysun ŞAHİN SUNAL1, Gülden BAŞKOL2

1Institute of Health Sciences, Erciyes University, Kayseri, Turkey
2Department of Biochemistry, Medical Faculty of Erciyes University, Kayseri, Turkey
3Department of Physical Medicine and Rehabilitation, Medical Faculty of Erciyes University, Kayseri, Turkey
4Department of Biochemistry, Kayseri Training and Research Hospital, Kayseri, Turkey

Anahtar Kelimeler: Katepsin-K, matriks metalloproteinaz-3, reseptör aktivatör nükleer faktör kappa B ligand, romatoid artrit, tümör nekroz faktör alfa

Özet

Amaç:/b> Bu çalışmada romatoid artritli (RA) hastalarda kemik deformite mekanizmalarının belirlenmesi amacıyla kemik yapım ve yıkım belirteçleri değerlendirildi.
Hastalar ve yöntemler: RA’lı 30 hasta (9 erkek, 21 kadın; ort. yaş 51.5 yıl; dağılım 23-73 yıl) ve 19 sağlıklı birey (7 erkek, 12 kadın; ort. yaş 51 yıl; dağılım 24-61 yıl) çalışmaya dahil edildi. RA’lı hastalar hastalık aktivitesine göre alt gruplara ayrıldı (aktif, n=21, ort. yaş 53.0; dağılım 37-73 yıl; inaktif, n=9, ort. yaş 46.0; dağılım 23-62 yıl). Hasta ve kontrol gruplarında reseptör aktivatör nükleer faktör kappa ligand (RANKL), osteoprotegerin (OPG), tartrat rezistan asit fosfataz-5b, tümör nekroz faktör alfa (TNF-α), katepsin K seviyeleri ve matriks metalloproteinaz-3 (MMP-3) aktivitesi enzime bağlı immünosorban yöntemi ile ölçüldü.
Bulgular: Hastaların RANKL, OPG, katepsin-K, TNF-α seviyeleri ve MMP-3 aktiviteleri kontrollere kıyasla anlamlı olarak yüksekti (p<0.05). RA’lı aktif ve inaktif hasta grubu karşılaştırıldığında, OPG seviyeleri ve MMP-3 aktivitelerinin aktif grupta inaktiflerden anlamlı olarak yüksek olduğu görülürken (p>0.05), iki grup arasında TNF-α, RANKL seviyeleri ile tartrat rezistan asit fosfataz-5b ve katepsin-K aktiviteleri açısından anlamlı fark yoktu (p<0.05).
Sonuç: RA’lı hastalarda artmış RANKL, OPG, TNF-α, katepsin-K seviyeleri ile MMP-3 aktiviteleri, bu parametrelerin RA sürecinde meydana gelen kemik deformiteleri ile ilişkili olduğunu gösterdi. Bu parametrelerin yaygın kullanımı, gelecekte RA’nın ve kemik deformiteleri ile sonuçlanan benzer hastalıkların erken tanı ve etkin tedavisinde yararlı olabilir.